1. Türküde adı geçen Hacelobası şimdiki Yeni mahalledir. Hacı Ali > Haceli dönüşümü ile oluşmuş bir isimdir.
2. Hacı Ali, Hacı Haydar, Hacı Himmet adlı üç kişinin yöreye gelip yerleştiği söylenir (kardeş değiller).
3. Haydarlı mevkisi şimdiki Kandemir mahallesidir. Orada yok olmuş bir çeşme vardır. 1966 yılında onarılarak yeniden yapılmış, 1970’li yıllarda varlığını sürdürmüştür.
4. Hacı Himmetli ise şimdiki Gültekin mahallesidir. Ayrıca ilçe merkezinde bu isimde bir cami bulunmaktadır (Hacı Himmetli Camisi).
5. Kaplanderesi olarak bilinen yer Ortaköye varmadan Ortatopaç köyünü geçtikten hemen sonra Kızılırmak köprüsünü geçer geçmez sol tarafta kalmaktadır. Eskiden bu bölgede Kaplan köyünün bulunduğu bilgisi vardır. Akarsu kenarına geçmişte kaplanların su içmeye indiği için bu adın verildiği söylenir.
6. Kızılırmak üzerindeki Kaplan Deresi köprüsünü köy köy dolaşıp para toplayarak Aşık Veysel’in yaptırdığı rivayet edilir.
7. Emlek Hüyük köyü ile Alakilise (Gemerek’e bağlı Eskiyurt) arasında İblis Kilisesi denilen bir yapının var olduğu söylenir.
8. Ortaköy'ün daha eski iki köyün birleşmesi ile oluştuğu düşünülmektedir. Bunlardan birisi Kaplanköy olabilir.
9. Kayapınar köyünde artık işletilmeyen eski bir kireç ocağı vardır.
10. Döllük köyünün eski adı Dövlek'tir.
11. Günümüzde eski Belkent civarında Cemel yolu üzerindeki halı kilim yıkama yeri olarak bilinen çeşmenin adı Karasoku çeşmesidir.
12. Şarkışla ilçe merkezinde geçmişte Kavaklıpınar diye bir yer varmış ve orada bir çeşme bulunmaktaymış günümüzde bu çeşme de yok olmuştur.
13. Şarkışla ilçe merkezinde eski Hükümet binasının hemen arkasında (şimdiki Kaymakamlık binası biraz geriye kaymıştır ama yine de bu yeni binanın da arkasına düşen alanda) bir fidanlık varmış. Burasının altının sulak ve çamur olduğu için ö dönemlerde (1970’li yıllar) ev yapılamayacağı düşüncesi mevcuttur. Günümüzde ise tamamen yapılaşmıştır.
14. Elmalı köyünün üst tarafında Alıkören Köyü yakınlarında Kara Baba mezarının diğer yanında kalan alanda bir mağara bulunmaktadır zemini ıslak ve çamurludur.
15. Şimdiki Aşık Veysel Meslek Yüksek okulunun bulunduğu bölge ve arka tarafı tamamen Camız Yatağı olarak bilinir ve burasının tabanı su içindedir. Geçmişte çamurluk olan bu alana camızlar sokulurmuş. İlk müdür yardımcılığı yaptığım dönemde yaptırdığımız drenaj çalışmasında bir insan bacağı kalınlığındaki borudan yaklaşık bir yıl boyunca sürekli su boşalmıştır, daha sonra akan su biraz azalmıştır. Buralara ev yapılmayacağı kanaati yaygınmış. Günümüzde tamamen yapılaşmıştır.
16. Ortatopaç köyünde bir Ermeni Kilisesi ve Ermeni Okulu bulunduğu söylenmektedir.
17. Kışla Köyü tamamen terk edilmiş durumdadır, hayalet bir yerleşim birimine dönüşmüştür.
18. Kanak Deresi'nin ilçe merkezindeki kesiminde yer alan köprünün üzerinde Tulumba denilen mevkide eskiden bir tulumba bulunuyormuş ve insanlar orada su çekip kap kacak, halı, yün, çamaşır yıkama gibi işlerini görüyormuş. Akan suyla küçük bir dere oluşuyormuş.
19. Saraç köyündeki Şeme törenleri için köylüler "şenlik" tabirinin kullanılmasını istemezler.
20. Yuvazözü Deresi'nin adı çok büyük olasılıkla üvez sözcüğü ile ilgilidir.
21. Kayapınar köyü yakınlarındaki Berdi Gölü kuruyup tarlaya çevrilmiş durumda. Eskiden hiç kurumadığı söylenen, son yıllarda ise yalnızca Temmuz - Ağustos aylarında kuruyan göl tamamen kurumakta. Çevrede vurulan derin kuyular nedeniyle bu durumda... Gölün yanında rastlayıp konuştuğum iki kişi gelip Sülük toplayanlar olduğunu söyledi. Gölde bulunan "Berdi" bitkisinden geçmişte hasır yapıldığı bilinmektedir. Son yıllarda çevresinde hayvanlar otlatılmaktadır.
22. İlçe merkezindeki günümüzde yokolmuş olan Şükrü Efendi Konağı'nda Kazım Karabekir'in ve Mustafa Kemal Atatürk'ün konakladığı rivayet edilmektedir. Bu yapı Arzu Hala konağı olarak da bilinmektedir.
23. Gerçek diye anlatılır: Şarkışlalılar eski zamanlarda Ankara'ya Meclise bir dilek iletmeye toplanmış gitmişler. Karınları acıkmış, çorbacıya girmişler. Çıkarken "borcumuz ne?" diye sorunca, lokantacı "çorbalar benden olsun, yediğiniz ekmeklerin parasını alıyorum sadece" diye yanıtlamış.
24. Gemerek yöresindeki Eskiçubuk, Yeniçubuk ve Şarkışla'nın eski adı olan Gedikçubuk sözcüklerindeki "çubuk" kavramı incelenmeye değerdir.
25. Gaziköy'de kuyudan çıkarılan suda yağa benzer yanıcı bir maddenin bulunması petrol olabileceği yönünde yorumlanınca Kaymakam köye kadar giderek bilgi almlıştır.
26. Otluk köyünün eski adı Oluklu köyüdür.
27. Deniz Gezmiş hiçbir zaman Şarkışla'da okula gitmemiştir. Kısa bir süre de olsa ilçede okuyan kişi muhtemelen abisidir.
28. Sarıtekke köyündeki Gelinkız kayasının kafası olarak düşünülen kısmı define var ümidiyle parçalanmış.
29. Bozkurt köyü ahalisi yakın dönemlere kadar kendi aralarında Çeçence konuşmaktaydı. Çok yakın tarihlere kadar kendi dillerini konuşmaya devam etmişlerdir, kültürlerini korumuşlardır. Ancak köyün içinde durum aynı olsa da köyden kente aşırı göç nedeniyle yeni nesillerdeki hassasiyetin düzeyini gözlemleyebilmek mümkün değildir.
30. Rahmetli Doktor Şükrü Çeliker'in Kardeş Kuşağı adlı bir kitabı olduğu söyleniyor ama hiçbir zaman bulmayı başaramadım.
31. İlkbahar aylarında Kanak deresinin olduğu tarafı ilçe içerisinde sel basarmış. Gelen sel insanları sürüklermiş. O yüzden eskiden o tarafta yapılaşma çok azmış.
32. Kapaklıpınar köyünün ilerisindeki dağlık alanda şimdiye kadar gördüğüm en büyük kartallara rastladım.
33. Ben gelmeden önce bizim yüksek okulda memur olarak çalışan rahmetli Gazi Özdemir'in evini 12 Eylül ihtilalinden önceki dönemde otomatik tüfeklerle taramışlar. Yıllar sonra evi temizleyen bir kişi duvarlardan 80'den fazla kurşun söktüğünü söyledi. Kendisi milliyetçi görüşe sahipken eşi sol fraksiyon görüşlerden birisini savunuyormuş.
34. 2018 sonunda Sivas Merkez'e bağlı Gazibey köyü ahalisi tarafından mezarın üzerine bir yapı inşa edilmiş. Eski Radar tepesi ve Arap Dede türbesi, Şarkışla'ya bağlı Konakyazı ve Sivas'a bağlı Gazibey köyleri arasında olup, Altınyayla'ya bağlı Kale köyüne de yakın bir konumdadır.
35. Rahmetli ressam Seyfettin Soysal kağnı ve ayrıca mandalar adlı yağlı boya tablolarının orijinallerini hiçbir zaman göremedim.
36. İstasyon Caddesi'nde şimdiki Ziraat odasının olduğu yerde veya yakınlarında eski bir hamam varmış yıkılmış. Hamamın karşısında bir yerlerde bir fırın varmış fırında Çemen ekmek satılırmış yarım ekmek 25 kuruş çemenin kaşığı beş kuruşmuş. Yeşil fırın adlı bu dükkanda çemeni Feride adlı bir bayan satarmış.
37. Tacettin Yıldırım adlı bir astsubay Şarkışla'da yaşadıklarına dair anılarını bazı yerlerde yazmıştır.
38. Radyo Gönlüm adıyla Şarkışla'daki ilk radyo Atilla Ceritoğlu ve arkadaşları tarafından çalıştırılmıştır. 1980'li yıllarda.
39. Şarkışla'da ve hatta Gemerek ayrıca Yeniçubuk yörelerinde şiş kebap geleneği vardır özellikle köy arabaları bulunduğu yerlerde satılır geçmişten beri böyledir. Önceleri yalnızca et şiş satılırken sonraları tavuk şiş de eklenmiştir.
40. Kalenin arka tarafına düşen yokuşluk alanda şimdiki sağlık ocağının bulunduğu alana yakın bir yerde eskiden ahşap bir sağlık ocağı vardır buraya göre biraz daha yukarda kalan bir alana daha sonradan ileriki yıllarda betonarme bir devlet hastanesi yapılmıştır.
41. Virdikışla köyünün şimdiki İğdecik yakınlarında olduğu söylenmektedir.
42. Kömürkaya köyünde Kültepe adında bir yığıntı bulunmaktadır.
43. Kapaklıpınar köyü yakınlarında bir höyük vardır ve buna "Külüüne" adı verilmektedir.
44. Hardal köyü dokuma halılarıyla ünlüdür. Ayrıca halk oyunları da görülmeye değer güzelliktedir.
45. Emlek Kale köyünde eskiden Abdal Musa adı verilen cem törenleri köyün büyük evlerinde yapılırmış. Günümüzde ise köyün büyük bölümünün göç ettiği Ankara'da Hacı Bektaş derneğinde yapılmaktadır.
46. Demirköprü köyünde Sontoroy, Peşkoy ve Neşgoy olarak bilinen Çerkez kökenli kabilelerin soyundan gelenler bulunmaktadır.
47. Alaçayır köyünde sahte yemin etme alışkanlığı varmış. "Yıkık duvar başıma uçsun ki" ve "Ölmüş karga gözümü oysun ki" gibi. Gerçek yeminler ise; "İki ışığım kesilsin ki" veya "İmam Hüseyin beni taş kessin ki" ayrıca "Yalanım varsa kelp olayım" (kelp: köpek) öğrenebildiğim birkaç tanesidir.
48. Baltalar köy halkının bir kısmı Türk kökenlidir. Ancak Şeyh Şamil’in 1859 yılında Ruslara teslim oluşundan sonra Dağıstan kökenli “Lak” halkından göç eden yedi aile buraya yerleşmişlerdir. Dağıstan’daki on üç köyden gelenler, eski yurtlarındaki köylerinin veya sülalelerinin ismini lakap olarak kullanmışlar. Türkiye'de sadece dört beş köyde yaşayan bu toplulukların dili köyden kente göç nedeniyle yok olmak üzeredir.
49. İlbeyli yöresinde Akkuzulu köyünde Sarısöğüt adı verilen yerle Halfe adı verilen yer arasındaki arazinin büyük bir şehir kalıntısı olduğuna dair söylentiler vardır. "Ellez" isimli derede "Ürüfe suyu" adlı şifalı bir su bulunmaktadır; vücut taramalarına (alerji) ve kaşıntıya iyi gelir.
50. Şarkışla'da geçmişte iki tane Hamamcı Ali olduğu bilgisi verildi. Birisi gerçekten hamamcılık yapmış diğeri ise Kayseriliymiş ve lakabı Hamamcı olarak biliniyormuş. Kayserili olan bakkalı Karadayı'ya sattıktan sonra Şarkışla'dan taşınmış.
51. Bazı kaynaklarda Şarkışla Kalesi olarak bilinen tepe için Şarkışla Merkez Höyüğü ifadesi kullanılmaktadır. Bu tanımlama doğru değildir. Şarkışla yakınlarındaki Merkez Hüyük köyü içerisinde eskiden bir höyük varmış ancak günümüzde yokolmuş. Bu iki höyüğün adlarının birbirine karıştırıldığı anlaşılmaktadır.
52. Gümüştepe (Yapaltın) köyünde geçmişte, uzun yıllar önce küpler içinde ölüler olan mezarlar bulunmuş. Devlete haber verilmiş, yetkililer gelmiş. Ama sonrasındaki gelişmelere dair bilgi edinemedim.
53. İlbeyli yöresi Koyuncu köyünde (Sivas karayolu üzerinde, merkeze bağlı) eski terkedilmiş bir köy odasında tavan bütünüyle kaşık oyması denilen süsleme ile kaplı. Nadir bulunan bir eser. Yıllar önce bir kere haber yapıldı. Ama çektikleri görüntüler iyi değildi. Tavanı iyi çekememişlerdi.
54. Şarkışla yöresinde kutlu sayılan yığma taş mezarlara sıklıkla rastlanmaktadır. Yattığına inanılan evliyaların genellikle bir efsanesi bulunur. (Tarlanın taşını ayıklayıp yığarak oluşturma iddiaları gerçek dışıdır, bu yerler çoğu zaman dağ başlarında bulunur ve yakınında tarla yoktur.)
55. Emin Kuzucular'ın Kız Kayası adlı derlemesinde bahsi geçen kayanın hangi köyde olduğunu hiçbir zaman öğrenemedim. Efsane unutulmuş gitmiş. Dipnotta merkez köylerde pek çok kişiden dinlediğini yazmış olsa da malesef hatırlayan kalmamış artık.
56. Düğnük Kaya'daki mağarada Aziz Vlas'ın saklandığı veya inzivaya çekildiği yönünde herhangi bir rivayete veya efsaneye rastlayamadım. Bu yakın dönemlerde üretilmiş bir söylenti gibi gözükmektedir.
57. "Herif kayıp, avrat seyip" diye çok bilinen bir söz vardır. Koca ortada yok, kadın başıboş kendi haline bir başına kalmış anlamına gelir. Değişik pek çok mevzuyla ilgili söylenir.
58. Döşürücü: Dilenci (TDK Derleme Sözlüğü) olarak bilinen bu tabirin Şarkışla'ya bağlı Kümbet köyünde geçmişte "hakkullah" toplayan gezgin Abdallar için de kullanıldığını öğrendim. (Kaynak Kişi: Seydali Gönel - Kümbet köyünden)
59. Berdi Göleti çevredeki kuyular yüzünden tamamen kurutulmakla kalmayıp tarla olarak ekildi bu sene. Bugün büyük beton büzlerin kamyonlarla bu tarlaların içine getirildiğini gördüm. Amaç ne anlamadım. (17/10/2023)
60. 1969 yılında Şarkışlada, Hacımetli mahallesinde oturuyorduk. Topakkale'nin dibinde, Kayışlerin abinin evinin üst tarafında bir mağara girişi vardı. Biz çocukken oralarda oynardık ama giremezdik. Bir gün mahallenin cesur çocuklarından (13-15-16 yaşlarında olsalar gerek) birileri o mağaraya girdi, ordan bir şeyler bulmuş çıkardılar. Aklımda "ızgara" diye kalmış, Hitit Güneş kursuna benzer bir şeyler çıkardıklarını hatırlıyorum. Sonra o mağara girişi kapandı, şimdi yeri bile belli değil. Ramazan topunun atıldığı kale, o topun bulunduğu yerin hemen aşağısı, Kayışlerin Abinin kahvesinin üst tarafı, Kavaklıpınardan durup kaleye doğru bakınca, kalenin yaklaşık yarı yüksekliğindeydi o mağara girişi. (Yusuf Kevioğlu)
61. Yakınlardaki Elbeyli yöresindeki Damılı köyünde çalışan işçiler bir sabah kalktıklarında köyün içindeki ziyaret olarak anılan mezarın yerinde olmadığını görmüşler. Mezar tahrip edilmiş, içinden bir küp altın bulunarak kaçırıldığı iddia edilmekte. (1990’lı yıllar tahminen)