Orhun anıtlarında yer aldığı için bu adla da anılan Göktürk alfabesi Türklerin tamamen kendine özgü ilk ve belki de tek yazı sistemleri olarak kabul edilmektedir.
Kısaca özetlersek, Göktürk alfabesinde:
1. Sessiz harfler; kalın ve ince olarak ikiye ayrılır (günümüzdeki gibi sesli harfler değil). Bu nedenle pek çok sessiz harften iki tane mevcuttur.
2. Sessiz birkaç harfte kalın - ince ayrımı yoktur (Ç, M, P, Ş, Z, Ň). Bunlar tek simge ile gösterilir. Not: Eğer alfabe günümüze uyarlanacaksa bu soruna bir çözüm bulunmalıdır.
3. A/E ve I/İ sesleri aynı harfle gösterilir. Kalın sessiz harflerin yanına geldiklerinde kalın (A ve I olarak) okunurken, ince sessiz harflerin yanına geldiklerinde ince (E ve İ olarak) okunurlar.
4. Malesef O, Ö, U, Ü harflerinde kafa karıştırıcı bir durum vardır. İnce ve kalın ayrımı yerine O/U ve Ö/Ü dönüşümü bulunur. (Yani 2. maddedeki açıklama burada geçersizdir.) Not: Eğer alfabe günümüze uyarlanacaksa bu soruna bir çözüm bulunmalıdır.
5. Bazı bitişik sesler için özel harfler vardır.
6. Büyük harf - küçük harf ayrımı yoktur. Gerektiği durumlara sözcüklerin ilk harfleri biraz büyük yazılabilir (istenirse).
7. Sağdan sola yazılır.
8. Kelime aralarına iki nokta ( : ) koyma alışkanlığı vardır. (Boşluk bırakmak yerine.)
Sorunlar ve Çözüm Önerileri
1. Göktürk yazısındaki günümüze uyumu çok zor olan O, U, Ö, Ü sorununa iki türlü çözüm bulunabilir.
A. Orhun alfabesinde bu dört harfin farklı bir mantıkla (O/U ve Ö/Ü şeklinde) birbirinin incesi ve kalını olarak algılandığı kabul edilebilir (birkaç seslendirme denemesi yapıldığında bunun doğru olduğu rahatlıkla fark edilecektir). Öğretim tekniği bunun üzerine kurulur. Fakat bu 4 harfteki günümüz Türkçesinde uygulanması çok zor olan diğer ayrıntılı kurallar yok sayılmalıdır. Yani bu dört harfteki ince ve kalın sınıflandırması Göktürk alfabesine uygun hale getirilerek fakat aynı zamanda basite indirgenerek tamamen değiştirilebilir.
B. Ya da alfabedeki bu 4 harfin kullanım biçimi günümüzdeki bakış açısına göre düzeltilecektir. Dolayısıyla diğer seçenek olarak, zaten uyguladığımız standart kalın ve ince ayrımına göre O/Ö ve U/Ü dönüşümü sağlanabilir.
2. Kalın ve ince ayrımı olmayan (tek bulunan) sessiz harflere ikinci birer tane daha eklenerek diğerlerine uyumlu hale getirilmelidir. Günümüz Türkçesinin yapısı nedeniyle, bu eşitlenme sağlanmadığı sürece alfabenin doğru kullanımında sorunlar çıkacaktır.
3. Günümüz alfabesinde bulunduğu halde Orhun alfabesinde yer almayan bazı harfler yine kalın ve ince olmak üzere ikişerli olarak eklenmelidir (J, Ğ gibi).
4. Çift sesten oluşan harflerin alfabeden çıkarılması değerlendirilmelidir.
5. Yeni harf ekleme denemelerinde, eski Türk tamgalarından yararlanılmalıdır.


