Azerice’den çeviren: Deniz Karakurt
Çevirmen notu: Yazıda bahsi geçen yöre Azerbaycan’ın Gence ve Göygöl şehirleri yakınlarında yer almaktadır.

Göygöl Milli Parkı (Gökgöl Ulusal Parkı)

2008 yılında kurulmuştur. Bir çok yönde iç turist rotası belirlenmiştir. Bunlar yaya ve bisikletler için belirlenen rotalardır. Bura dağ – iklim tatil yeridir. 423 tür ağaç, çalı (kol), şifalı bitkiler, nadir kuşlar, vahşi hayvanlar, en çok da maral ve karaca (cüyür) mevcuttur. En önemlisi Göygöl arazisinde genel olarak 14 göl vardır. Onlardan yalnız 7’si büyük göller sıralamasında olduğundan resmi olarak kayda alınmışlardır. 1913 yılında Profesör D.İ. Sosnovski Rusya tabiatçıları (təbiətçiləri – doğa bilimcileri) ve hekimlerinin 13. kurultayında “Kafkasda Tabiat Abidelerinin Muhafazası” konusundan yola çıkarak buranın özel bölge sayılmasını teklif eder. Neticede 1927 yılında Göygöl yeniden etraflı araştırıldıktan sonra koruk ilan edilir. 1937 yılında ilk defe Gence’den Göygöl’e tahminen 44 km mesafelik asfalt yol çekildi. Küçük Kafkas dağlarının azametli [görkemli] panoramasının hususi güzellik verdiği koruk arazisinde 12 tür toprak mevcuttur. Bütün kısımlarda mükemmel güzelliğe sahiptir. Uzun müddet kalan mükemmel kar örtüsü kış spor türleri için ideal potansiyel oluşturur. Koruktaki ekşi su (turşsu – ekşi su, kükürtlü su) Murovdağ istikametinde, Göygöl koruğu arazisinde tedavi edici (müalicəvi – ilaç niteliğinde) önemli pınardır.

Göygöl (Gökgöl)
Koruktaki (koruk – doğa koruma alanı) en büyük göl Küçük Kafkas silsilesinden Murovdağın zirveleri arasında deniz seviyesinden 1556 metre yükseklikte yer alır. Uzunluğu 2800, eni 800 – 100 metre, derinliği 96 metredir. En güzel dağ göllerindendir. 7 – 8 km’lik şeritte (zolaq – kuşak, yolak) kalın çam ormanı ile çevrilmiştir. Tatlı ve duru suyu sonbaharda (payızda) daha da berrak olur. Gence’de arabalarla içme suyu olarak Göygöl suyu satılır. Çok sayda alabalık (farəl balığı / forel balığı) yaşar. Suyun rengi maviye (göyə) çaldığı için Göy-göl olarak adlandırılır. Gün boyunca suyun rengi bir çok defa değişir. Ormanların gölgesinin suyun üzerine düşmesi muhteşem görüntü oluşturur. Bir zamanlar Sovyetler Birliği Komünist Partisi - Merkez Komitesi sekreterleri için inşa edilen beyaz ahşap villanın merdivenlerinden iniliyordu. Burası “Arşın Mal Alan” filminden bazı sahnelerin çekildiği yerdir. Merdivenlerin basamakları gölün hemen kıyısında bitiyordu. Göygölün oluşması (yaranması) 1139 yılının 25 Eylül gününde Gence’de meydana gelen güçlü deprem ile bağlantılıdır. Kirakos Gandzaketsi şöyle yazmıştı “Dağların başını bulut ve sis (duman) bürümüştü ve Gence korkulu, dehşetli depreme gömülmüştü. Gence dağılmıştı ve …” depremin neticesi olarak Kepez dağı uçarak dağın eteğinden keçen Ağsu çayının önünü kesti ve Göygöl oluştu (yarandı). Tarihi facia neticesinde oluşan (yaranan) bu göl hazırda Azerbaycan’ın en manzaralı, güzel tabiatlı meşhur mekanlarındandır.

Çevirmen notu: Kendisinden alıntı yapılmış olan, Kirakos Gandzaketsi yaklaşık olarak 1200 -1270 yılları arasında yaşadığı tahmin edilen Ermeni tarihçidir.

Efsane
Söylenenlere göre bu göllerde ak renkli marallar yüzermiş. Günlerin birinde bu ak marallardan biri köyde yaşayan çok güzel bir kıza aşık olur. O kızın derdinden, ona kavuşamayacağından o kadar ağlar ki, neticede Göygöl ortaya çıkar.

Maralgöl
Eni ve uzunluğu 1 km kadardır. Derinliği 97 metredir. Su oksijen ve alabalık açısından zengindir. 2000 metre yükseklikteki Maral gölün çok ilginç bir efsanesi vardır. Koruk çalışanlarının (əməkdaşlarının) söylediğine göre burada marala rastlamak mümkündür. Bezen göle girip yüzerler. Amma küçük bir fısıltı (hənirti – anlaşılmaz ses) duydukları gibi çabucak (iti) süratle sudan çıkıp ormana kaçarlar. Marala bakmayın, bu göllerde insanların yıkanmasını uygun görmezler. Dağ gölü olduğundan suyu buz gibi soğuktur. Tatlı su olduğundan ve soğuğun tesirinden kasları sıkar (yığır) ve hareket etme yeteneği kısıtlanır, imkansız hale gelir. Bu nedenle de göle hevesle atlayanlar çok iyi yüzücü olsalar da, boğulmaktan yakalarını kurtaramazlar.

Efsane
Çevre köylerin birinde güzel kız yaşarmış. Onun yedi kardeşi varmış. Günlerden bir gün zalim büyücü (cadugər – sihirbaz, cadı) bu kızın kardeşlerini marala çevirir. Kardeşler ormanlara kaçarlar. Kız eve geri dönmeyen (qayıtmayan / kayıtmayan) kardeşlerini aramaya çıkar. Geze geze gelip bir göle varır. O zaman burada göl yok imiş. Yorgunluktan ve çaresizlikten ağlamaya başlayan kızın gözyaşları damlaya damlaya gölü oluşturur. O vakitten beri bu yerin adı Maral-göl kalır.

Zeli Gölü (Sülük Gölü)
Eni 500 metre, derinliyi 16 metredir. Kamışlık, yüksek yaşlı fıstık ağaçları ve serin pınarlarla çevrilidir. İçme suyu olarak istifade edilmez. Gölde çok miktarda sülük (zəli) olması burada uygun tarzda sanatoryum (donanımlı tıp kuruluşu) tedavi merkezinin kurulmasını mümkün kılmaktadır. Ağsu çayının sağ kolu üzerinde çekici ve inanılmaz arazide yer alır. Bu adları sayılan göllerin tamamı bir yol (cığır – çığır) üzerinde dağılmıştır sanki.

Kara Göl
Arazisi 3 hektara yakın, derinliği 16 – 24 metredir. Kepez dağının dağılmış çakıllı arazisindedir. Bir taraftan "Eldar Çamı" ormanı, diğer yanda karışık geniş yapraklı ağaçlarla çevrili olan göl civarı çöl hayvanlarının [yabani hayvanların] en çok yaşadığı yerdir.

Ördek Gölü
Buradan yaklaşık 1 km kuzeyde yer alır. Yaz mevsiminde içerisinde bulunan yosun yaprakları ile parıltılı buzla örtülü göle benzer.

Güzgü Gölü (Ayna Gölü)
Ördek gölünden 300 metre aralıda Güzgü gölün manzarası insanı şaşırtır (çaşdırır). Ormanlığın arasında olan göl, gün ışığı düştüğü zaman parıldar. Buna göre içerisine atılan eşyalar 5 – 6 defe büyük göründüğü üçün güzgü (ayna) yakıştırması (yaraşdırması – benzetmesi) yapılır. “Ayna Göl” de derler. İki havzadan oluşur. Alanı 1 hektar, derinliği 6 – 8 metredir. Dibindeki bütün taşlar görünür.

Cilli Göl
Bataklık gölüdür. Bütün otlar suyun altında kaldığı için Cilli Göl olarak adlandırılmıştır.

Üç Göller
Murovdağ yüksekliğinde yer almaktadır. Genel alanı 8 hektara yakındır. Deniz seviyesinden 2800 metre yükseklikte bulunmaktadır.

Şamlık Gölü
Üç göllerin 2 km uzağında yer alır. Etrafında yetişen endemik çağa [yerel türlerin ortaya çıktığı döneme] ait çam ağaçları ile çevrili olduğundan onun geniş yapraklı ağaç ormanı içerisinde birden bire başka alemin canlanması insanı hayran eder. Göl yanında açık çimenlik vardır. Bu, efsanevi Han Yurdu denilen yerdir.

Buraya gelen [inen] yamaçlar buz gibi serin pınarlarla doludur (bulaq / bulak / bulah / bulax – pınar). Hatın Nene’nin Bulağı, Cijihanım Nene’nin Bulağı ve diğer bulaklar Maral göle ve Ağsu çayına dökülür. Çoban Gölü, Ayı Gölü, Bataklık Ördek göl, Ağ Göl, Şamlık Göl gibi ufak göller, Yedi Bulak, Göydağ Bulağı, Novruz Bulağı, Gişhanım Bulağı, Derzikaya Bulağı, Hatın Bulağı, Cınkırdağı Bulağı arazileri piknik ve ekoturizm için en önde gelen yerlerdir. Oksijen miktarının çokluğuna göre Azerbaycan’da birinci yeri tutmaktadır. Nevroz, kansızlık, solunum yolları hastalıkları tedavisine yardımcı olur. Bu göllerin sonu Kepez dağına kadar uzanır.

Azerice’den çeviren: Deniz Karakurt
Kaynak: Aybilet web sitesi – Gəncəbasar başlıklı sayfa içinde. (Yazar adı ve tarih bulunmuyor.)