Yazan: Olga Trandafilova (Ольга Трандафилова)
Çeviren: Deniz Karakurt
Çevirmen notu: Avdarma (Авдарма) köyü Moldova Cumhuriyeti’ne bağlı Gagavuz Özerk Bölgesi'nde yer almaktadır. 17 Mayıs 1944'te Avdarma köyünde savaşın sona erdirilmesi ve insanların hayatlarının kurtarılması çağrısında bulunan Alman ordusunda görevli onbaşı Alexander Berger, hakkında verilen Nazi askeri mahkemesi kararıyla 14 Haziran 1944'te kurşuna dizilmiştir.
Masum Ölüyorum
Alman ordusundan onbaşı Alexander Berger, doğduğum köyün kahramanıdır. Diğer birçok asker gibi o da İkinci Dünya Savaşı sırasında (1939-1945) kendi isteği dışında Moldova'nın Avdarma köyünde savaşmak üzere gönderildi. Burada savaşmadı ama yetkililerden korkmayan, savaşa açıkça karşı çıkan ve köyümün tüm sakinlerini barışçıl bir yaşama çağıran tek kişi oydu. Adalet mücadelesi onun hayatına mal oldu; vuruldu. 2014 yılında Avusturyalı oğulları Helmut Berger (74 yaşında) ve Egon Berger (70 yaşında) babalarının mezarını arıyorlardı ve onu benim köyümde buldular. Bu süre zarfında gazetecilik eğitimi aldım ve olayların gidişatını takip edebildim. Berger'in vurulduğu yere benim köyümde bir müze yapıldı. Her yıl 9 Mayıs'ta tüm köylüler ve Avusturya'daki akrabaları mezarının başına toplanıp cesaretinden dolayı şükran duygularıyla çiçekler bırakıyorlar. Alexander Berger bir hümanistti. Savaşı sona erdirme ve herkesin - Rusların, Romenlerin, Polonyalıların, Almanların, Gagavuzların - hayatını kurtarma çağrıları onun hayatına mal oldu. Bu yazımda benim için zafer simgesi haline gelen bir adamın hikâyesini anlatıyorum. Bu hikaye insan gücünün bütün bir rejime karşı kazandığı zaferle ilgilidir.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman askerleri savaşa gönderildi. Pek çok genç, Almanya ve Avusturya'da çocukları ve akrabalarıyla kendi istekleri dışında huzurlu bir yaşamı terkettiler ve generallerin kararlarına görev bilinciyle itaat ettiler. Avdarma köyünde yaşayanlar ve askerler özel bir bilgelik gösterdiler; insanca yaşadılar. Her biri insan hayatının paha biçilemez olduğunu ve kimsenin onu elinden alma hakkına sahip olmadığını anladı.
1944 yılının bir bahar günü, merkezdeki tüm köy bir toplantı için bir araya gelmişti, genç Alman askeri Alexander Berger ayağa kalktı ve herkesin önünde şöyle konuştu: “Bu savaşı sen ve ben başlatmadık. Ve insanlar her yerde barış istiyor. Çocuklarım da beni evde bekliyor. Savaşa ihtiyacımız yok, bunlar anlamsız fedakarlıklar. Savaşı durduralım ve insanların hayatlarını kurtaralım."
Adalet mücadelesi onun hayatına mal oldu. Resmi duyuru ve Alexander Berger'in mektuplarından da öğrenildiği üzere, 14 Haziran 1944'te Alman ordusunun askeri mahkemesinin kararıyla tutuklandığı ve Avdarma köyünde idam edildiği yazılıdır.
Berger veda mektubunda idam edildiği gün masum bir şekilde ölmek üzere olduğunu karısına: “Sevgili Mitzi! Bu satırları yazıyorum ve sizin sayenizde ne kadar mutlu bir insana dönüştüğümü bilmenizi isterim. Dünyanın gözü önünde ölmek zorunda olmak çok yazık. Mutlu evliliğimizi mahvetmek çok yazık. Masum ölüyorum!”
Berger ailesini en son Mart 1944'te gördü. Avusturya'daki karısı Maria'nın her an ikinci bir çocuk doğurması bekleniyordu, ancak Alexander'ın yeni doğan bebeği görmesi kaderinde yoktu. Alexander Berger 9 Mart 1944'te tekrar cepheye gitti ve ertesi gün, yani 10 Mart'ta oğlu Egon doğdu. 2014 yılında oğulları Helmut Berger (74 yaşında) ve Egon Berger (70 yaşında) babalarının mezarını arıyorlardı. Neyse ki onu Moldova'nın güneyindeki Avdarma köyünde buldular.
En büyük oğul Helmut, 4 yaşındayken babasıyla son görüşmesini şöyle hatırlıyor: “Babam anneme ve bana sarıldı ve yakında eve döneceğine söz verdi. Bu sözünü tutamadı ama bu onun hatası değildi. Avusturya'da iyiliğin kalplerimizde yaşaması gerektiğini söylüyorlar. Buna ikna oldum. Alman askeri olan babamızın hayat hikayesinin Avdarma'da bu kadar özenle muhafaza edilmesinden dolayı mutluyuz."
Alman ordusundan onbaşı Alexander Berger'in anısı Avdarma halkı tarafından saygıyla korunuyor. 2 Eylül 2014'te Acı Köşesi Anıtı topraklarına Alexander Berger'e adanmış bir levha yerleştirildi. “Biz” ve “yabancılar” diye ayırmadan, ahali her yıl olayı anıyor ve aralarında Alexander Berger'in de bulunduğu İkinci Dünya Savaşı sırasında ölen Avdarma sakinlerine çiçekler bırakıyor.
Berger'in vurulduğu yere 70 yıl sonra Avdarma Köyü Tarih Müzesi inşa edildi. Alexander Berger'e adanan stant ve sergi 9 Mayıs 2015'te açılmış olup, yargılandığı evin odasına denk gelen salonda yer alıyor.
Avdarma sakinleri, vurulan Alman askeri ve iki yoldaşının insanlığını anmak amacıyla, cenazelerinin bulunduğu yerde bir park kurmaya karar verdi. İlk ağaçlar, Alman askerinin kaderindeki trajik olayların yeniden inşasına anılarıyla katkıda bulunan kişiler tarafından oraya dikildi. Her yıl 9 Mayıs'ta tüm köy sakinleri ve Avusturya'daki akrabaları onun mezarı başına toplanır ve cesaretine şükran göstergesi olarak çiçekler bırakırlar.
Berger ailesinin tarihine ve dedelerinin kaderine karşı olan ilgisi, torunu Christina'yı Avdarma'ya getirdi: “Gelebileceğimiz bir yerin olması benim için çok önemli. Avusturya'da dedemizin mezarı yok. Onun hatırası Avdarma köyü sakinleri tarafından yaşatılıyor.”
Alexander Berger'in kaderi, tarihçi ve Avdarma Köyü Tarih Müzesi'nin kurucularından biri olan İgnat Kazmalı tarafından incelendi. Araştırmalarının sonuçları, orijinal belgeler, Berger'in çocuklarıyla yaptığı yazışmalar Alman onbaşısı hakkında bir duruşun esasını oluşturmuş ve “Avdarma - 450 yıllık Tarih” kitabında yer almıştır.
Kazmalı'ya göre cephede asker olan sanatçı Alexander Berger, hümanizmi kendi içinde muhafaza edebilmiş ve bu çocuklarında da bulunmaktadır. İgnat Kazmalı şöyle demiştir: “Treptower Park'ta, kollarında kurtarılmış bir Alman kızı taşıyan bir Sovyet askerinin anıtı var. Bütün dünya bunu biliyor. Şimdiye kadar Alexander Berger'in savaşı durdurma ve masum insanların hayatlarını kurtarma çağrısını yalnızca askerin ailesi üyeleri ve Avdarma köyü sakinleri biliyordu. Bir sanatçının dünya görüşüne sahip, savaşta insan ölümlerinin saçmalığını anlayan bir askerin cesurca ve açıkça meslektaşlarına ve askeri liderliğe savaşı durdurmaları çağrısında bulunması ve bunun için vurulması benim için sadece tarihi bir olgu değil, aynı zamanda bir gerçekliktir. Bir yanda felsefi bir yaşam anlayışı, diğer yanda sistemin canavarca işleyişi. 70 yıl sonra, Avdarma sakinlerinin anılarını birleştirerek Berger'in hayatta başarılı bir insan olarak incelikli ruhunu anlıyoruz.” (Çevirmen notu: Treptower Parkı, Almanya başkenti Berlin'e bağlı Treptow-Köpenick ilçesinde, Spree nehrinin yanında yer alır. Parktaki Sovyet Savaş Anıtı, sosyalist yönetim döneminde yapılmıştır. 1945 yılında Nisan ve Mayıs aylarında Berlin Savaşı'nda şehit düşen 80.000 Sovyet askerinin anısına Sovyet mimar Yakov Belopolsky tarafından tasarımı yapılmıştır. Savaşın sona ermesinden dört yıl sonra, 8 Mayıs 1949'da açılmıştır.)
Berger ailesine yazdığı mektuplarda şunları söylemiştir: "Haklı olduğumu biliyorum ama idealistlerin zamanı henüz gelmedi, sonra gelecek." Ve böyle de oldu.
Artık barış zamanında yaşayan neslimizin kahramanlarını hatırlaması gerektiğini düşünüyorum.
Alman askeri Alexander Berger bir sanatçı ve hümanistti. 1944 yılında Avdarma köyünde bir toplantıda yaptığı konuşma ve insanların (Almanlar, Gagavuzlar, Ruslar) canı uğruna savaşı durdurma ve barışı koruma çağrısı onun hayatına mal oldu.
Yazan: Olga Trandafilova (Ольга Трандафилова)
Avdarma Teorik Lisesi – 12. sınıf (Авдарминский теoретический лицей)
Danışman öğretmen: Zinaida Manastırlı
Yıl: 2020
Kaynak: Yöremizdeki kahramanları keşfediyoruz – Kişinev (Descoperim eroi în localitate la noi – Chișinău), 2020; Sayfa / Pagină: 102-106
Orijinal metin dili: Rusça
EK:
17 Mayıs 1944'te Alman ordusunun askeri Alexander Berger, savaşın sona ermesi ve sivillerin öldürülmesinin durdurulması çağrısında bulundu. Pasifist görüşleri nedeniyle Alman askeri mahkemesinin kararıyla Moldavya Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nin Avdarma köyünde vuruldu. Daha sonra Alman askeri köy ahalisi tarafından gömüldü ve ancak ölümünden yıllar sonra mezarı düzenlendi. Avdarma'da Berger onuruna bir anıt-taşı dikildi. Alexander, infazdan birkaç saat önce karısına ve çocuklarına dokunaklı bir mektup yazmıştı.
Alexander Berger Avusturyalı bir sanatçıydı. Alman ordusunun bir askeri olan Avusturyalının kaderi, Avdarma köyünün yaşlı sakinleri tarafından hatırlanıyor ve biliniyor. 9 Mayıs 2015'te kırsal Tarih Müzesi'nde sanatçı Alexander Berger'in fotoğraflarıyla belge ve eserlerinin yer aldığı cam lahit içeren bir stant açıldı. Afanasy Kazmalı, onbaşı Alexander’i şahsen tanıyanlardan biri. Çocukluğunu anımsayarak Avdarma'daki evlerinin hemen yanında bir Alman askerinin yaşadığını anlattı. Altı sayfalık kitap, köy sakinlerinin ve Alexander Berger'in aile üyelerinin hikayelerine dayanarak tarihi geçmişi yeniden inşa ediyor.
Yazan: Yuliana Volkova (Юлиана Волкова)
Başlık: Sizi kayıtsız bırakmayacak bir hikaye: Avdarma'da vurulan bir Alman askerinin mektubu (История, которая не оставит Вас равнодушным: письмо немецкого солдата, расстрелянного в Авдарме)
Tarih: 19 Ocak 2022
Kaynak: Bas-Tv.Md
Orijinal metin dili: Rusça
Çeviren: Deniz Karakurt
© Kaynak belirtmeden paylaşılamaz, alıntı yapılamaz.
Corporal of the German army Alexander Berger, like many other soldiers, during the Second World War (1939-1945), against his will, was sent to fight in Moldova, in the village of Avdarma. He did not fight here, but was the only one who was not afraid of the authorities, openly opposed the war and called all the inhabitants of my village to a peaceful life. The fight for justice cost him his life – he was shot (on June 14 - 1944). In 2014, his sons from Austria Helmut Berger (74 years old) and Egon Berger (70 years old) were looking for their father’s grave and found it in the village. In the place where Berger was shot, a museum was built in the village. Every year on May 9, all the villagers, his relatives from Austria gather at his grave and lay flowers in gratitude for his courage. Alexander Berger was a humanist. His calls to end the war and save the lives of everyone – Russians, Romanians, Poles, Germans, Gagauz – cost him his life. This story is about the victory of human prowess over an entire regime. In his last letter to his wife he said: "I am dying innocent."
Writer: Olga Trandafilova