Konu: Köyün adı hakkında 2 rivayet, "Deli" kavramı üzerine düşünceler ve Ziyaret Tepesi hakkında bir düzeltme

Kaynak Kişiler:
1. Hayati Akbulut
2. Salih Şahin
3. Kıral Darıcı
4. Ayrıca yöre ahalisinden bazı kişilerden edinilen bilgiler

Derleyen: Deniz Karakurt

Deliilyas köyü Sivas’ın Altınyayla İlçesi’ne bağlıdır. Belediye varlığını sürdürmekte olduğu için “belde” niteliği taşımaktadır.

Köyün adı: Yörede "Dellez" (Deli ve Ellez kelimelerinin bileşimi) olarak da bilinir. Bu söyleyiş geçmişte daha yaygın olup günümüzde kullanımı azalmıştır. Köyün İlyas (Ellez) adlı bir kişi tarafından kurulduğuna dair birbirine benzer ama bazı farkları olan üç öykü anlatılmaktadır. Bunlardan ikisini işitme fırsatım oldu. (Derlemeci notu: Kutlu Özen’in kitabında ayrıntılı olarak bahsedilen üçüncü rivayete dair kişisel olarak yörede bir bilgi edinemedim.) Hepsindeki ortak nokta Ellez / İlyas adlı bir kişinin varlığıdır. Kendi işittiğim iki söylentiyi kısaca özetleyecek olursam… Yakınlarda, köye yaklaşık 3 km mesafede, Ellez Öreni adı verilen yerde bir kişi yaşarmış. İnsanlardan uzak duran meczup biriymiş. Köy ahalisinin ilk yerleştiği yer burasıymış. (Derlemeci notu: Bahsedilen yerin biraz ilerisinde Keçikıran mevkisi bulunmaktadır ve aynı adı taşıyan bir höyük vardır. Hemen ötesinde ise Uyuzpınarı adlı su kaynağı ve çeşmesi bulunur. Bu unsurlar bu mevkiye özel bir anlam yüklenmesine neden olmaktadır.) Burada yaşayan bu kişinin adı nedeniyle bu eski örenin adı Ellez olarak kalmış. Zamanla bu isim Deli-Ellez / Deli-İlyas biçimine dönüşmüş. Öteki söylentide ise İlyas adlı kişinin köyün şimdiki bulunduğu araziye gelerek yerleşip köyü kuran ilk ailelerden birinin reisi olduğu anlatılmakta. Sinirli, geçimsiz ve delicoş bir kişiliğe sahip olduğu için çevresine kimseyi yaklaştırmazmış bu yüzden de kendisine Deli lakabı takılmış.

Ek bilgi -1: Kutlu Özen hocanın Sivas Efsaneleri adlı kitabındaki diğer rivayete göre ticaret yolu üzerinde bulunan köyde İlyas adında bir adam varmış, gelip geçen kervanlara kılavuzluk edermiş. Bölge halkıyla tacirler arasında yaşanan sorunlarda bilirkişilik ve hakemlik yapar hep haklı çıkarmış, sözleri delil sayılırmış. Bu nedenle kendine Delil-İlyas denirmiş, zaman geçtikçe bu isim Deliilyas olarak söylenir olmuş. (Ben bu söylentiye dair bir bilgi edinemedim.) Delil sözcüğünün önder, rehber, kılavuz anlamlarına geldiği de bilinmektedir, bu açıdan rivayet etimolojik olarak mantıksal bir açıklamaya sahip görünmektedir. Bu anlamın yukarıda bahsettiğim ikinci rivayetle de uyumlu olduğu söylenebilir, öncülük, rehberlik ederek yöreye ilk gelen kişidir kendisi. Yeri gelmişken ifade etmek gerekir ki, Türkiye’deki kimi yer adlarında özellikle tamlamalarda yer alan Delil > Deli dönüşümüne rastlanma ihtimali de bütünsel olarak değerlendirilmelidir. Ancak bu tespitin bu yerlerin tamamı için geçerli olduğu anlamına gelmeyeceği de açıktır.

Ek bilgi -2: Kişisel fikrim Ellez isminin İslam öncesi çağlardan köken aldığı yönündedir. İslamiyet ile birlikte İlyas ile özdeşleşmiştir.

Deliilyas sözcüğünün, Şam Bayadı (Bayat) Türkmen aşiretine mensup bir obanın ismi olduğuna dair bir bilgi de mevcut. Halep ve Şam Bölgesi’ndeki Türkmen aşiretleri bahar aylarında göç ederek, Deliilyas’ın bugünkü topraklarının bulunduğu yere kadar gelerek buraları yaylak olarak kullanıyorlarmış. Bu meralarda hayvanlarını otlatır, kısa süreli tarım yaparlarmış. Güz mevsiminde yeniden daha sıcak olan Şam taraflarına giderek kışı orada geçirirlermiş. Bu göçebe yaşam tarzı yüzlerce yıl boyunca sürmüş. 1548 yılında Sivas’ın güneyinde Gürün, Kangal ve Tonus (şimdiki Şarkışla) nahiyelerini kapsayan bölgede Halep ve Şam’dan gelen Türkmen aşiretlerinin iskan edilmesi amacıyla Yeni-il Sancağı adıyla bir idari yerleşim alanı oluşturulmuştur. Osmanlı Devleti kayıtlarından Deliilyas’ın, Sivas Vilayeti’nin Yeni-il Sancağı’na bağlı Kara-Tonus Nahiyesi’nin bir köyü olduğu anlaşılmaktadır. Belgelerde “Karye-i Karacaşehir nam-ı diger Deliilyaslu” ifadesine rastlanmaktadır. Bu belgelere göre Deliilyas’ın ilk ismi Karacaşehir’dir. Ancak Deliilyas isimli Türkmen obası buraya iskân edildiği için daha sonra köyün adı değişmiştir.

Derlemeci açıklaması: Deli tanımlamasına dair dikkatimi çeken bir husus olduğunu belirtmek isterim. Höyükler, örenler ve eski yerleşim yerleri gibi halk kültürünü ilgilendiren unsurlar nedeniyle yüzey araştırması çalışmalarına baktığım bir dönemde tesadüfen yöredeki “Deliler Fay Hattı”nın ismi ilgimi çekti. Deliler Fayı olarak bilinen jeolojik yer altı kırığı Kayseri’nin Palas Tuzlası önünden başlar, Gemerek ilçesine bağlı Deller/Deliler (şimdiki adı Yeşilöz) köyü altından geçer, daha ileri kısımlarında ise Gazimağara ile Deliilyas köyleri arasındaki göletin ortasından geçip Ulaş yakınlarından ilerleye doğru uzanır. Bu bölgenin geçmişinde "Deli" sözcüğü ile ilgili ortak bazı unsurlar olduğu kanaatindeyim. Deliler köyü eskiden Kayseri'nin Bünyan ilçesi Akkışla bucağına bağlıyken, 1947'de Sivas'ın Şarkışla ilçesi Gemerek bucağına bağlanmıştır. (Gemerek ise daha sonradan ilçe olmuştur.) Şu an için Deli tanımlamasıyla ilgili bu ortak hususun Avşar boyunun Deliler Oymağı ile bağlantılı olabileceği en mantıklı açıklama olarak görünmektedir. Ülkemizdeki “Deli” ile başlayan ayrıca Deliler/Deller gibi köy ve mevki adlarının önemli bir kısmının bu oymakla ilgili olduğu düşünülmektedir. Deliler (Yeşilöz) köyü için bu bağlantı daha belirgin gibi görünmekle birlikte, Deliilyas için yeterli bilgi elde edemedim. Yeşilöz köyünden Halil Kılınç'ın verdiği bilgiye göre köyde Delipınar adlı bir kaynak su vardır. Uzunyayla bölgesinde 10 köye yakın Deliler obası bulunmaktadır.

Deliilyas yakınlarında Ziyaret Tepesi olarak bilinen bir mevki vardır. Köyde “Dede” adıyla bilinir. Bazı kaynaklarda İskender Dede Yatırı adıyla ikinci bir ziyaret yerinin varlığından daha bahsedilmektedir. (Hem Ziyaret Tepesi hem de İskender Dede Tepesi tabirleri aynı kaynaklarda yer alır.) Ancak yapmış olduğum araştırmaya göre burada bir karışıklık olduğu anlaşılmaktadır. Büyük olasılıkla farklı yerler olduğu sanılarak bahsedilen bu iki ziyaret alanı aslında aynı yerdir. Derlemeci kaynaklı bir hata olduğu izlenimi vermektedir. Üstelik ben de daha önce yazdığım Şarkışla – Tarih ve Kültür adlı kitapçıkta “İskender Dede” adına yer vermiş olmakla birlikte daha sonradan yörede böyle bir adlandırmanın kimse tarafından bilinmediğini öğrendim. Zaten bahsi geçen kaynaklarda farklı olduğu sanılan her iki yer için de “Dede” ifadesinin kullanıldığı belirtilmekte.

Deliilyas Belediyesi’nde değişik dönemlerde Belediye Başkanlığı yapmış olan aynı zamanda şu andaki başkan olan (2024) Hayati Akbulut ile görüşerek konuya dair bildiklerini sordum. “Ziyaret” dedikleri bir alanın var olduğunu buranın “Dede” olarak da bilindiğini ancak “İskender Dede” ismini hiç duymadığını söyledi. İkinci bir ziyaret yerinin yakınlarda bulunmadığını ifade etti. Ayrıca “Dede” dedikleri bu ziyaret yerinde kurban kesme gibi herhangi bir tören yapıldığını yaşamı boyunca hiç görmediğini söyledi. Ayrıca dua edildiğine de hiç rastlamadığını belirtti. Ancak çok daha ilerideki Davullu Dede mevkisinde, çevre köylerden gelen Alevi vatandaşların kurban kesmeye devam ettiğini anlattı.

Köydeki Büyükpınar (diğer ismi Ondört-oluk) adlı çeşmenin 14 oluğu varmış. Daha sonra suyu köy şebekesine verilmiş. Şu an aynı yerde bir oluklu çeşme bulunmaktaymış. Ancak Hayati Akbulut köy şebekesini başka kaynaklarla güçlendirdiğini böylece Büyükpınar'ı eski orijinal biçimine uygun bir görünümde yeniden düzenleyeceğini söyledi. Köyde Azizban (Aziz beyin) Pınarı, Hacaların (Hacı ağaların) Pınarı, Emmilerin Pınarı adlı çeşmelerin günümüzde akmaya devam ettiğini belirtti.

Eskiden karakol, belediye benzinliği, hamam, fırın, kaynak atölyesi, halı kursu, marangoz atölyesi, PTT şubesi, halk kütüphanesi gibi kurumlar hizmet verirken azalan nüfus özellikle de gençlerin kentlere göçmesi ve bunun yanısıra ilçe merkezinin yakın olması, özel araçların artmasından dolayı ilçeye ulaşımın kolaylaşması, bazı işlemlerin cep telefonları ile yapılabilir hale gelmesi gibi nedenlerle kapatılmışlardır. Yine aynı nedenlerle bakkal sayısı azalmıştır. Köyde şu anda resmi kurum olarak Belediye, İlköğretim Okulu, Tarım Kredi Kooperatifi ve Sağlık Ocağı bulunmaktadır. Ayrıca önemini yitirmesi nedeniyle köyde bulunan bezir yağı üretimhanesi kapanmıştır. (Derlemeci notu: Bezir yağı, keten bitkisinden çıkarılmaktadır.)

Köyde kışlar çok soğuk geçer, yazlar ise sıcaktır ama fazla uzun sürmez. Köy halkının çoğu tarım ve hayvancılıkla uğraşır. Tarım ürünü olarak en fazla buğday, arpa ve çavdar yetiştirilmektedir. Sulama göletlerinin yapılmasından sonra pancar ekimi yaygınlaşmıştır. Az da olsa patates ekimi yapılır. Halkın hayvancılıkla uğraşması nedeniyle yem bitkileri yetiştirilir.

Mevki Adları: Hamzalı, Velininevi, Alıçlık, Arapdede, Bayır, Bostanbaşı, Büyük Yalçı, Çamırca, Çatalçayır, Çorak, Davullu, Devederesi, Dolay, Düğnükkaya, Efenoğlu, Ellez Öreni, Gavurçayırı, Hacıynoğlu, Karatepeler, Kepez, Kırcı, Körpınar, Kulmaçlar, Kurtderesi, Kuş Tepesi, Küçük Yalçı, Küsülü, Mastığındüzü, Mürket, Örenin Suyu, Patlacınındere, Sulumağra, Tecerdağı, Tükenmez, Tuztaşı, Ulusuluk, Ustacoğlu, Uva (Ova), Yargırağı, Yayla, Yircekuyu

Ek bilgi: Altınyayla ilçesinin eski adı Tonus’tur. Yörede bu kullanım günümüzde de devam etmektedir. Örneğin Şarkışla’da konuşmalarda “Tonus arabaların kalktığı yer” gibi tariflere veya “Tonus’tan yeni geldim” gibi ifadelere sıklıkla rastlanır. Eski kayıtlardan bugünkü Altınyayla ilçe merkezinin bulunduğu yerde olduğu tahmin edilen Altındiğin adlı bir köyün varlığı anlaşılmaktadır. Daha önceden Şarkışla’nın eski adı olan Tonus zamanla buradaki yeni nahiyenin adı olarak kabul edilmiştir. Ya da şöyle de ifade edilebilir, Şarkışla’nın adı olan Tonus sözcüğü yapılan değişiklikle terkedilince şimdiki Altınyayla için kullanılmaya devam etmiştir. Tonus ise daha eski kayıtlarda “Kara Tonus” olarak geçer (ikisi farklı yerler değildir, yaklaşık olarak aynı idari birimi ifade eder, sadece zaman içinde sınırlarında ve kapsadığı alanın büyüklüğünde bazı değişiklikler olmuştur). Bu tanımlama artık Kara Tonus Dağları’nın adında varlığını sürdürür. Günümüzde bile özellikle yaşlılar tarafından yaklaşık olarak Altınyayla, Şarkışla, Ulaş ve Kangal ilçelerini içine alan yöreye Kara Tonus denilir. Daha sonraları (1972 yılında) ise Tonus adı değiştirilerek Altınyayla adı verilmiştir. 1990 yılında ilçe yapılmıştır. Yörede “–diğin” ile biten köy adlarına rastlanır; Gümüşdiğin, Beydiğin. Sondaki ekin prens veya şehzade anlamlarına gelen Tekin/Tigin kavramıyla ilgili olduğu düşünülmektedir. Anadolu’nun değişik yerlerinde sonu bu veya benzer şekilde biten yer adları mevcuttur.

Kaynak Kişiler:
1. Hayati Akbulut
2. Salih Şahin
3. Kıral Darıcı
4. Ayrıca yöre ahalisinden bazı kişilerden edinilen bilgiler

Derleyen: Deniz Karakurt