Hızır İnanışı ve Tikeduruh Ocağı

Şarkışla'ya bağlı Otluk köyünde var olduğunu öğrendiğim iki halk inancına dair edindiğim bilgiler şu şekildedir.

 

Derleyen: Deniz Karakurt

Kaynak: Mahsuni Gül (Kümbet köyünden, annesi Otluk köyündendir.)

 

Köyün en önemli ziyaret yeri Hızır Baba'dır. Anlatılanlara göre; köyde yapılan bir cemi izlemeye gelen Hızır, cemden memnun kalmamıştır. Şu anki Hızır Baba denilen yere kadar gelmiş ve geri gitmiştir… Ancak bu adla bilinen mevkide herhangi bir yapı veya mezar yahut kalıntı yoktur. Günümüzde ziyaret esnasında yapılan herhangi özel bir tören yoktur. Geçmişte Otluk köyünde Hızır Baba adlı bir taş yığını varmış. Perşembe günü insanlar buraya gidip mum yakar, ayrıca yağmur duası vb. için ziyaret ederlermiş.

Bahattin Bilgilioğlu, Mehmet Bilgilioğlu ve Yeter Gül’ün verdikleri bilgilere göre mide, bağırsak vb. sindirim sorunları olanlar hastalıklarının tedavileri için Sivas’ın Şarkışla ilçesine bağı Otluk Köyü’nde bulunan "Tikeduruh Ocağı"na giderlermiş. Bizim bildiğimiz ocağın ilk el sahibi Otluk'taki büyük dedemizdir, Garağız / Karakız ebem onun soyundandır. Daha sonraki temsilcisi Hasan Hüseyin Altunal’dı. Mide, bağırsak vb. sindirim sorunları olanlar gelip karınlarını ufalatırlarmış (ufalamak: ovalamak). Hasan Hüseyin Altunal’dan sonra anneaannem Hatice Bilgilioğlu (Garağız / Karakız ebem), dayım Bahattin Bilgilioğlu ve annem Yeter Gül de ocağın devamcısı olarak kabul edilirlerdi. Benim bildiğim kadarıyla ocak için herhangi ayrı bir yapı yoktur. Rahatsızlığı olan insanlar Garağız ebemin, Bahattin dayımın ve annemin evine gelirlermiş. Günümüzde karın ufalatmaya gelenler hiç kalmamıştır, çok uzun süredir konuya dair verilebilecek herhangi bir örnek yoktur. Tikeduruh kavramı ise iki sözcükten oluşmaktadır. Tike, et parçası demektir. Duruh ise durma (boğaza durma, mideye taş gibi oturma). Et fazla yenilince kişiyi rahatsız eder. Bugünkü deyimle "tokmalanma" vb. denilebilir.  Eniştem Ali Altunal'ın aktardığı bilgilere göre geçmişte mide ve sindirim bozukluğu olan hastalar veya belki de yemeği çok yediği için rahatsızlananlar Altunal ailesinin evlerine gelip karınlarını ufalattırırlarmış.

Bu bilgilerden anlaşıldığına göre manevi güç ve yetenek el vermeyle başkasına geçmektedir.