Yazan / Kaynak kişi: Ahmetzyanova Alfiya Faruhovna – Öğretmen
Tatarca’dan çeviren / Derleyen: Deniz Karakurt

Konu: Tataristan’ın Arça ilçesine bağlı Küperbaş (Күпербаш) köyü hakkında

Komşu köy olan Kırlay dağın zirvesindedir, benim köyüm ise dağın eteğinde yer alır. Köyümün ortasından Kazansu (Казансу) Irmağı akıyor ve iki tatlı su kaynağı var. Size köyümün tarihiyle ilgili bazı ilginç olaylardan bahsetmek istiyorum. Büyükannem bana onları anlattı. Ve büyükanneme de bunları yaşlı-büyükannem (карт әби / kart ebi – büyükannenin annesi) anlatmış.

Birincisi köyümün adının kökeniyle ilgili. Korkunç İvan (Иван Грозный / İvan Groznıy – bir Rus çarı) Kazan'ı aldığında Tatar köylerinin zorla vaftiz edilmesine (чукындыр / çukındır – vaftiz) başlandı. Arça (Арча) ilçesinde böyle köyler var. Töbek (Төбәк / Töbäk) adlı bir köyde vaftiz sırasında bir adam kaçmayı başaracak kadar şanslıydı. Üç gün boyunca köprünün altında saklanmış. Köylerine dönerken herkesin boynuna bir deri bağlanır. "Nereden kaçmayı başardın?" diye sorarlar. "Küperbaş'ta" diye cevap verir ve kaçtığı yere giderek bir ev yapar, burada bir Tatar köyü oluşur ve köyün adı Küperbaş olarak kalır. O dönemde gerçekleşen buydu.

Çevirmen notu: Küper sözcüğü Türkçe’deki Köprü sözcüğünün Tatarcadaki söylenişidir. Köyün adı da dilimize "Köprübaşı" olarak aktarılabilir.

Daha önce de belirttiğim gibi köyümüz bir dağın eteğinde bulunuyor. Bazı nedenlerden dolayı dağ yamacına Erıfkan (Ерыфкан) denir. Çilekler yaz aylarında orada olgunlaşır ve çok lezzetlidir. Bu kelimenin ne anlama geldiğine dair bir efsane var. Bir zamanlar bu yerde çok zengin bir adam yaşarmış. Cimriliği ve zalimliğiyle ünlüymüş. Büyükler onu defalarca uyarmışlar: "Senin bu zulmüne yeryüzü dayanamaz, dur!" Büyüklerin sözleri Tanrı'nın "Amin" demesine karşılık geliyordu. Dünya çöker ve zengin adam tüm servetiyle birlikte yeraltına düşerek ortadan kaybolur. Erıfkan, yerin çökmesi anlamına gelir.

Çevirmen notu: Tatarca'da Erıfkan (Ерыфкан) sözcüğüne dair bir bilgiye ulaşamadım. Ya sadece o yerleşim yerine özgü yöresel bir sözcüktür ya da az kullanılan bir sözcüğün yöresel söylenişidir.

Köyümün insanları çalışkandır. Çok çalışabilirler ve iyi bir şekilde de dinlenirler. Baharda tarla çalışmalarının bitiminin ardından doğanın en güzel köşesi Kislov bahçesinde Saban-toy kutlaması yapılır. 2-3 kilometre (чакрым / çakrım – kilometre) boyunca uzanan bu köşeye neden bu isim verilmiş? Bu büyükannemin bana söylediği şeydir... Bu uzun yıllar önce oldu. O zamanlar bildiğiniz gibi güzel bir bahçe yoktu. Bir yerden zengin bir Rus köyümüze göçüyor. Kendisi çok çalışkan ve sevecen bir insanmış. Yamaca çok sayıda ağaç dikmiştir. Ayrıca çok güzel bir ev inşa ediyor. Köylüler onu başlangıçta bir yabancı olarak görseler de (sonuçta kendisi bir Rus), kısa süre sonra onun iyi huylu bir insan olduğunu anlamışlar. El ele verirler, güzel bir bahçe yetiştirirler ve bir arı kovanı (умарталык / umartalık) yaparlar. Bu zengin adam, yanında çalışanlara ne baldan ne de yağdan esirgemez. Çok zengin olur. Bu yüzden karşısında saygıyla durarak ona Kislov (Кислов) Efendi derler. Devrim başladığında iz bırakmadan ortadan kaybolur. Köylüler onu ararlar ama işe yaramazlar. Ve evi zamanla yıkılır gider. Sadece bahçe hiçbir şeye boyun eğmeden büyür – sanki birşeyler anlatıyormuş gibi. “İnsanlar! Güzelliği koruyun, iyiliği unutmayın!” demektedir.

Yazan / Kaynak kişi: Ahmetzyanova Alfiya Faruhovna / Ахметзянова Альфия Фаруховна (bayan) – Öğretmen
Tatarca’dan çeviren / Derleyen: Deniz Karakurt