Derleme Tutanağı
Görüşülen Kişi: Ali Topal
Kenger Dikeninin Şahitliği
Bir zamanlar köyün birinde iki arkadaş yaşarlarmış. Öyleki çocuklukları, gençlikleri birlikte geçmiş hatta askerliği bile aynı yerde yapmışlar. Asker dönüşünde de birlikte iş tutmaya karar vermişler. Önce dağdaki ulu pınardan tarlalarına su götüreceklerdir. Sonra da elvan çeşit sebze meyve yetiştireceklerdir.
Köye döndüklerinde hiç vakit geçirmezler ve bütün hayallerini gerçekleştirirler. Bütün köylü ve çevre köylerden insanlar da kendilerini pek sever.
Zaman geçer arkadaşlardan birisi evlenmeye karar verir. Başka bir köyde güzel bir kız vardır. Soylu da bir kızdır. Tabi ki kızı isterler. Kız ve kızın ailesi de duymuşlardır iki arkadaşın maharetlerini, dostluklarını. Pek memnun olurlar. Çok fazla zaman geçmez, düğün dernek olur mutlu bir yuva kurulur.
İki arkadaş işlerine devam etmektedir ve artık yanlarında üçüncü bir yoldaş daha vardır. Yeni gelin de pek maharetlidir. Eşini çok sevdiği gibi arkadaşına da saygıda kusur etmez. Arkadaşı ayrı tutmazlar ve aynı sofradan yerler, aynı kaptan su içerler.
Tabi günler ve aylar da hızlıca geçmektedir. Bekar olan, arkadaşına ve karısına belli etmese de bir haller olmaktadır. Uykuları kaçmakta hep kara kara düşünmektedir. Eşinin arkadaşına aşık olmuştur. Arkadaşını kıskanmaktadır. Evliliklerine tahammülü yoktur artık. Türlü türlü kötü düşünceler aklından geçmektedir ve buna engel olamaz bir türlü. Tabi aklından geçenleri arkadaşına ve karısına hiç belli etmez.
Günlerden bir gün tarlada bahçe sularken içinden geçen kötülükler canlanıverir. Arkadaşının boş anını fırsat bilip yakalar ve ellerini ayaklarını bağlar. Tabi arkadaşı kendisinden bir kötülük beklemediği için belki bir şaka yaptığını düşünerek çok da karşı koymaz. Ama artık iş işten geçmiştir. Arkadaşını bağlamış olan diğeri, içinden geçen bütün kötülükleri anlatır. Tarlanın bir tarafındaki uçurumdan atıp öldürecek sonra da kendisinin düştüğünü söyleyecektir.
Tabi diğeri arkadaşını bu şeytani vesveseden ne kadar kurtarmaya çalışsa da vazgeçiremez. Tam o sırada bir kenger dikeni rüzgarla savrulup gelir ve yanlarında durur. Arkadaşının gözlerine bakar ve bak der ki; "Beni öldürürsen şu kenger dikeni var ya şahidim olsun!" Arkadaşı sadece güler. Kenger dikeni nasıl şahit olacaktır? Bütün kötü planlarını gerçekleştirir. Arkadaşının karısı da kendi eşi olmuştur. Bu evliliği herkes münasip görmüştür. Kadın da yas günleri geçip gittikten sonra kocasının en samimi ve hiç kötülük görmediği, acılı günlerinde yanından hiç ayrılmayan adamla evlenmekte sakınca görmemiştir.
Yıllar geçer aradan, çocukları olur boy boy. Artık her şey geçmişte kalmıştır. Ölen arkadaş çoktan unutulmuştur. Çok da mutludurlar. Bahçede çardağın altında oturup sohbet etmektedirler adamla kadıncağız. Sohbet güzeldir ve kadın bir kahve yapıp gelir. Kenger kahvesidir ve pek güzeldir. Adam bir yudum içer ve oh çeker. Derken hafif bir rüzgar çıkar ve bir kenger dikeni tekerlenerek çardağın önünde durur.
Adam bir fincandaki kahveye birde tekerlenip gelen kenger dikenine bakar ve gülmeye başlar. Güldükçe güler. "Kenger dikeni şahit ha!" der kendi kendine ve yeniden güler. Yeniden yeniden tekrar eder ve güler. Adamın halinde bir tuhaflık sezen kadın durumu muhtara söyler, muhtar da söylenenlerden kuşkulanıp Jandarmaya bildirir. Sorgulanan adam da her şeyi itiraf eder.
Yıllar sonra vesile olan belki o ilk kenger dikeni değildi ama başka bir kenger dikeni gelip şahitlik yapmıştır.
Bu hikayeyi bana Toroslar’da kenger çırparken yaşlı bir nine anlatmıştı. Ne kadar doğru ne kadar gerçek bilinmez.
Ek Bilgiler
Soru: Kenger Çırpma nedir ve ne amaçla yapılır? Bilgi verebilir misiniz?
Yanıt: Kengerin kahvesi yapılır. Dikenli bir bitki olduğu için çırpma zahmetlidir. Kuruduğunda kök kısmından koparılır. Meyve sömekleri bir değnek yardımı ile çırpılır. Bu meyveler büyük bir tavada veya sacda ateş üzerinde kavrulur. Ardından kavrulan kenger meyvesi kahve değirmeninde çekilir. Sütle kahvesi pişirilir.
Kaynak Kişi: Ali Topal
Yer: Erdemli / Mersin
Görüşmeci: Deniz Karakurt