Batı kültüründe Medusa (Fransızca: Meduse) olarak bilinen canlının Türkçe adı olan "Deniz-anası" kavramı üzerine bazı yerlerde tarihsel kayıtlara dayanan bir açıklama yapılmaktadır. Dişi tenasül organına benzetmeye dayalı bu eski ada dair verilen bilgiler yazılı tarihsel kaynaklarda yer almakta olup bu açıdan uydurma olmadıkları anlaşılmaktadır. Fakat bu açıklamaları genelleme haline getirip bu ismi sadece bir yöreden tüm ülkeye yayılmış gibi, ya da Türkiye'nin tüm kıyı şeridinde geçmiş dönemlerde sadece bu adlandırma yapılmaktaymış gibi göstermek mantıklı bir yaklaşım değildir. Değişik yörelerde farklı isimlendirmelere rastlanması günümüzde olduğu gibi geçmişte de mümkündür. Türk halk kültüründe ve inanışlarında "Su anası" olarak bilinen ruhsal bir varlık vardır. Deniz-anası da şekil ve görünüm itibarıyla, özellikle de yarı saydam bir canlı olması nedeniyle böylesine ruhsal bir varlıkla ilişkilendirilmeye müsaittir. Dolayısıyla şahsi fikrim bu ismin en azından belirli bir bölgede halk inanışlarına dayalı olarak ortaya çıktığı yönündedir. Hatta diğer açıklamalarda yer alan eski ismin o dönemlerde bile çok daha dar bir yörede mevcut olduğu kanaatindeyim.