BİR SAVRULUŞ ÖYKÜSÜ
(ÇERÇİALANI KÖYÜ'NE YERLEŞEN İLK AHALİNİN TARİHÇESİ)

Kaynak kişi: Hasan Arslan (Avukat)
Derleyen: Deniz Karakurt

Çerçialanı köyü Yozgat ilinin Akdağmadeni ilçesine bağlıdır.

Köyün adı
Yörede dolaşan çerçilerin (gezgin satıcıların) konaklama yeri olması nedeniyle “Çerçialanı” adını almıştır. Rakımı yaklaşık 1790 metredir.

Tarihçe
Köy ahalisinin ataları edinilen bilgiye göre 1670-1680 yıllarında Malatya’nın Hekimhan ilçesine yakın bir yerde Kandıl Köyü bitişiğinde Karagüney denen yerde ikamet ederlermiş. 1750-1760 yıllarında Karagüney’de yaşayan Karlıoğlu Kara Halil Ağa ile Karagüney’e bitişik olan Budaklı Köyünde yaşayan Budak Kahya arasında arazi paylaşımı nedeniyle ihtilaf doğmuş. Budak Kahya yörede bulunan arazinin büyük bir kısmı üzerinde hakimiyet kurmak istemiş. Karlıoğlu Kara Halil bunun üzerine Budak Kahya’nın bu tavrına karşı çıktığı için aralarında husumet çıkmış.

Derlemeci notu: Bahsi geçen Kandıl ve Karagüney köyleri günümüzde Bağyolu köyünün mezrası durumundadırlar (Budaklı köyü hariç).

Budak Kahya yörede yapılacak düğün töreninde cirit oynayacak adamlarından birini yanına çağırarak “Kara Halil’in küçük karısının şerefine diyerek cirit atacaksın” diye emir vermiş, belki biraz da para vermiş. Bu emri alan kişi aynen uygulamış.

Budak Kahya’nın adamının bu sözleri düğüne katılan ahali içinde herkesin duyacağı bir şekilde söylemesi Halil Ağa tarafında "Namus Meselesi" olarak algılanmış. Olay kulaktan kulağa yayılmış. Bu ağır hakareti içine sindiremeyen Karlı Oğlu Kara Halil aile meclisini topluyor ve Budak Kahya’nın infazına karar veriliyor. Halil Ağanın büyük oğlu Budak Kahya’yı öldürüyor. Bu olay iki aile arasında kan davasına dönüşüyor. Yöredeki töreye göre öldüren taraf yaşadıkları yeri terk etmek zorunda kalıyor. Bu nedenle Karlıoğlu ailesi Karagüney’i terk ederek Köyören’e gelip yerleşmişler. Uzun süre burada yaşamışlar.

Köyören ile Yama Dağı Yaylası aynı bölgede bulunuyor. Dirijan Aşireti, Yama Dağı’na yaylaya çıkarken Köyören arazisinin içinden geçerken sürülerini ekinlerin içine bırakıp yayıyorlarmış. Köyören ileri gelenleri Dirijan Aşiretine elçi göndererek ekinlerini yaydırmamaları için birkaç kez ricada bulunuyor iseler de hiçbir yararı olmamış. Bu nedenle Köyörenliler ile Dirijan Aşireti arasında kavga çıkıyor. Bu kavgada Dirijan Aşiretinden bir kişi öldürülmüş. Bu olay, Köyören’le Dirijan Aşireti arasında kan davasına dönüşmüş. Bulundukları bölgede yaşam çekilmez hale geldiği için Karlıoğlu Kara Halil’in çocukları ve torunları ikinci kez yurtlarını terk etmek zorunda kalmışlar. Gelip Karaköcek köyüne yerleşmişler. Yıl 1790 - 1800 arası…

Karaköcek Köyünde yaşayanlara arazi zamanla yetmemiş. Geçim sıkıntısı baş göstermiş. Bu nedenle göçler başlamış. Karlıoğlu Kara Halil'in torunlarından birisi Hekimhan’a gidip oraya yerleşmiş. Bir diğeri Divriği ilçesine gidip orada yerleşmiş. Ortanca kardeşlerden biri Kangal ilçesinin Zerk Köyüne yerleşmiş. Ortanca kardeşin bir diğer oğlu Hekimhan ilçesinin Güzelyurt Köyüne yerleşiyor. Küçük kardeşin oğullarından biri Kangal ilçesi Mamaş köyüne yerleşiyor. Bir diğeri de Divriği’nin Yalnızsöğüt köyüne yerleşiyor. Karlıoğlu Kara Halil’in küçük torunlarından Ayvaz Ali de Kangal ilçesinin Taşlık köyüne yerleşiyor. Ayvaz Ali’nin çocukları Hasan (Topal İmam), Hıdır, Bayram, 1840'lı yıllara kadar bu köyde yaşıyorlar.

Öte yandan Erzincan ili Kemaliye ilçesinin Hödü köyünde iki oğlu ve karısı ile yaşamakta iken adı bir cinayet olayına karışan Mehmet Ağa (Nebi Kahya) Diyarbakır Kadılığında yargılanmış ve beraat ederek köyüne dönmüş. Ancak karşı taraf Nebi Kahya’nın küçük oğlunu öldürmüş. Taraflar arasında kan davası başlamış. Nebi Kahya Hödü Köyünü terk etmeye niyetlenmiş, ancak karısı gitmek istememiş. Büyük oğlu ile karısını Hödü Köyünde bırakan Nebi Kahya gelip Sivas ili Kangal ilçesinin Taşlık Köyüne yerleşmiş. Bir süre bu köyde yaşayan Nebi Kahya daha sonra Taşlık Köyünü de terk ederek Sivas ili Şarkışla ilçesinin Hocabey Köyüne gelip yerleşiyor. Burada bir süre yaşadıktan sonra buradan da ayrılarak Şarkışla ilçesinin Bozkurt Köyüne yerleşiyor. Bozkurt Köyü Kızılırmak havzasında bulunduğu için burada yaşayan insanlar sivrisinekten rahatsız oluyorlarmış. Tabi Nebi Kahya’nın sarışın ve narin yapılı olan kızı İnsaf daha çok rahatsız oluyormuş. Bunu gören Nebi Kahya “Ben sarı sıcağın altında sarı kızımı sivri sineklere yedirmem” diyerek buradan da ayrılmış. Yaylalık olan Çerçialanı’na gelip yerleşmiş. Oğlu Hüseyin burada doğmuş. Göçler başlayınca Topal İmam da damatlarını yanına alarak Taşlık Köyünden ayrılmış. Yollarda konaklayarak Akdağmadeni ilçesinin Sıtma Köyüne kadar gitmişler. Sıtma’da birkaç yıl oturduktan sonra Nebi Kahya’nın Çerçialanı’na geldiğini işitiyorlar. Onlarda Çerçialanı’na gelip orada yerleşiyorlar. Yıl 1840-1850 arası... Böylece Çerçialanı da artık köy hüviyetini kazanıyor. Çerçialanı Köyünün kökeninde Nebi Kahya ve çocukları ile Ayvaz Alinin soyu ve oğlu Hasan’ın (Topal İmam) çocukları vardır. Köyün kurucuları Murtaza Kişi, Topal İmam, Bayram Ali ve Nebi Kâhyadır. Ayrıca Nebi Kahya’nın daha evvelinde Yozgat'ın Sorgun ilçesinden geldiğini söyleyenler de vardır. Köy 1840'lı yıllarda kurulmuştur. 1950-1955 tarihlerine kadar 30 haneye ulaşıyor. O tarihlerde Çerçialanı'nın nüfusu 300'e kadar yükseliyor. Belirtmek gerekir ki bu süre içinde ufak tefek olaylar dışında Adliyeye intikal etmiş bir olay bulunmuyor.

1970’ler ve 1980’ler sonrası geçim sıkıntısı nedeniyle göçler başlıyor. Bazı komşular Ankara, Mersin, Bolu gibi illerde iş bularak köyden ayrılıyorlar. Öyle ki 1990 tarihine kadar köyde 7 hane kalıyor. Bu 7 hanede yaşayan insan sayısı 15’e kadar düşüyor. Köyden göç eden insanların evi bakımsızlık yüzünden harabe haline geliyor. Kalan 7 hanede yaşayan komşular, şehirlerde yaşayan akrabalarının yanına giderek Çerçialanı’nı terk etmek hazırlıklarına girişiyorlar. Bu durumu değerlendiren köylüler ata yadigarı Çerçialanı’nın haritadan silinmesini önlemek amacıyla bir araya gelerek bir yapı kooperatifi kuruyorlar, isteyen Çerçialanlılara ev yapmaya karar veriyorlar. Çerçialanı Konut Yapı Kooperatifi 1991 yılında kuruluyor. Bu girişim elbirliği ile başarıya ulaştırılıyor, Köye 30 adet müstakil ev yapılarak 12 Ağustos 1995 tarihinde Akdağmadeni Noterliği nezaretinde çekilen kura sonunda hak sahiplerine evleri teslim ediliyor. Bu evler, caddeleriyle, bisiklet yollarıyla su ve kanalizasyon şebekeleri ile sabit telefon hatları ile modern bir köy görünümüne kavuşturuluyor. Ancak evlerin yapılmış olması köye geri dönüşü sağlamaya yeterli olmuyor. Köyde yaşayan insan sayısı yazları biraz artmakta olup başka yerlerde ikamet edenlerin ancak bir kısmı kısa süreli olarak gelmektedirler. Köyden kente göç durdurulabilmiş değildir. Şehirlerde yetişen genç neslin köyle bağları yok olmak üzeredir. Kayıtlı nüfus 20-30 arası değişmektedir.

Kaynak kişi: Hasan Arslan (Avukat)

Kaynak kişiye bilgi verenler:
1) Arif Bozdemir
2) Metin Şahin (Hekimhan İlçesi Sakarya İlköğretim Okulu Müdürü)
3) Haydar Bozdemir (Analığı Zöhre ebenin anlatımlarından naklen)
4) Güvenç Efesoy (Aile büyüklerinin anlatımından naklen)
5) Süreyya Özkan (Anne ve basının anlatımlarından naklen)
6) Saniye Kargı (Nebi Kahyanın torunlarından Halil Amcanın anlatımından naklen)

Derleyen: Deniz Karakurt