İnsanlık ne kadar gelişmiş bir düşünce yapısına ulaşmış gibi görünse de aslında günümüzde bile 10 bin hatta belki de 20 bin yıl önceki güdülerle yaşamını sürdürmektedir. Miras için kavga eder, borcunu ödemez (insanlık tarihinde Miras Hukuku ve Borçlar Hukuku bu nedenlerle oluşmuştur), karşı cinste kendisine çekici gelen kişinin peşine düşer, kısa yoldan zengin olma düşleri kurar. Siyasal hayat içinde yönetici tercihi yaparken de yine basit birkaç mantık işletilmektedir ve bu durum binlerce yıldır aynıdır. İnsan kendi çıkarının ardına düşer hem de kimi zaman en bayağı tarzlarda... Bunun dışında "Karizma" dediğimiz özellik ise binlerce yıldır yöneticilerde aranmaya devam etmektedir. Kimi bilimcilere göre yönetici ve lider arasındaki farkı belirleyen şeylerden birisi de bu unsurdur. 

Konuyu ilk defa bilimsel olarak ele alan Alman sosyolog Weber karizmayı meşruiyet (yasal yönetme hakkı) kaynakları arasında saymaktadır, o kadar önemli görmüştür mevzuyu.

Weber'in kitabının Türkçe çevirilerinin bazılarında "Büyüleyim" olarak rastlanan sözcük aslında "Karizma" kavramıdır (Almancası: Charisma). Gerçekten de karizma kelimesinin kökenine bakıldığında etkileyicilik, büyüleyicilik anlamlarına geldiği görülür. Sebebi henüz bilimsel olarak açıklanamamış bir unsurdur. İçeriğinde çok fazla faktör vardır. Yakışıklılık ve güzellik her zaman geçerli değildir. Ama davranışsal kalıplar vardır; beden dili, hitabet, otoriter tavırlar, jestler, mimikler... Bunların üzerine eklenen bilimsel açıdan tam olarak izah edemediğimiz bir etkileşim vardır halkla lider arasında; adına enerji, frekans ne derseniz deyin... 

Özetle karizma diye bir gerçeklik vardır. O kadar ki, Weber yönetme yetkisine temel teşkil  eden 3 unsurdan biri olarak kabul etmektedir. Yani hafife alınacak konu değildir.

 

Kaynak ve Öneri: Toplumsal ve Ekonomik Örgütlenme Kuramı - Maks Weber (1922, yazarın ölümünden sonra yayınlanmıştır)