Dilimizdeki şamanist dönemin mirası olan bazı kavramlar.

 

- Uykusu kaçmak: İnsanın uykuda çıkıp gezdiğine inanılan bir ruhu vardır.

- Vurgun yeme: Özellikle sünger avcılığında dalgıçlara ruhsal varlıkların zarar verdiğine inanılır. 

- Tutulmak (aşk): Ruhsal bir varlığın insanı tutması, yakalaması. 

- Aldanmak/aldatmak: "Al" adlı varlığın yaptığı iş ("Alkarısı" inanışı ile bağlantılı). 

- Göze girmek: Ruhsal varlıkların insanların gözünde yer aldığına inanılır. Nazar mevzusu ile aynı mantıktan gelir. 

- Dili bağlanmak: Aslında büyü vs. ile olduğuna inanılır. 

- Esin: Eserek gelen şey (ilham). Es/Ez denen ruhla da ilgilidir. 

- Yel girmek: Geçmiş çağlarda rüzgarın bilimsel açıklaması bilinmediği için canlı bir varlık olduğuna inanılır. İnsanın bedenine girebildiği düşünülür. 

- Ayaz: Aynı adı taşıyan bir tanrı/kutsal ruh vardır. Kışın gökyüzünün açık olduğu zamanlarda ay görülebiliyorsa (hava bulutsuz olduğu için) ertesi gün çok soğuk olacak demektir. 

- Kutlamak: "Kut" adı verilen ruhsal enerjiyi karşıdakine yollamak. 

- Day durmak: "Dayıkın" adlı bir ruh vardır, çocukları korur ve onları  ayağa kaldırır. 

- Dinlemek/Tinlemek: Din/Tin (ruh). Ruhun sesi getirmesi. 

- Ezgi: Ez/Es adlı ruhun çıkardığı ses.

- Ören: Ör/Yör adı verilen başıboş ruhların dolaştığı yer. Örek adlı şeytani bir varlık bulunur. 

 

Birkaç örnek de Yunanca'dan... 

Muse: Peri, ilham ruhu inanışından;

- Müzik: Muselerin çıkardığı ses. ("Musiki" biçiminde Arapça'ya geçmiştir.)

- Müze (Museum): Muselerin mekanı.

 

Bunlar sadece bazı örneklerdir, Türkçe ve Dünya dilleri bu türden geçmiş çağların düşünce yapısından gelen sözcüklerle doludur. Biraz dikkat edilirse herkes farklı bir şeyleri bulup görebilir.