İstanbul'un fethini Orta-Çağ'ın kapanması olarak belirleyen sınıflandırmayı yapanlar Avrupalı tarihçilerdir. Böyle olunca elbette ki şu soruyu sormak gerekir. Türkler Bizans'ı ellerinden alınca bunu neden Orta-Çağ'ın kapanışı olarak görsünler? Aslında nedeni basit. Bizde ders kitaplarında anlatılmaz. İstanbul Türkler'in eline geçince (burada Fatih'in hakkını vermek gerekir, kalma veya gitme noktasında istediklerini yapmakta özgür bırakılan) her alandan Bizans'lı bilim adamlarının çoğu, kendilerine çok farklı olan bir kültürün içinde yaşamak yerine ellerinde kitapları ve kafalarındaki entelektüel birikimleri ile Avrupa'ya göçmüşlerdir. Bir kısmı ise fetihten daha önce durumu sezerek Avrupa'ya gitmişlerdir. Gittikleri ülkelerde düşünsel dönüşümlere hatta zihniyet devrimlerine yol açmışlardır. Unutulmuş olan eski Yunan eserleri tekrar Avrupa'ya dönmüş, (elbette ki onları getiren bilim adamlarının da yeni katkılarıyla) ve felsefe yeniden yükselişe geçmiştir. Bu da Avrupa'da bilim ve sanatta Rönesans, dine karşı bakış açısını değiştiren Reform dönüşümlerinin, hatta teknik buluşları da içeren Sanayi Devrimi gibi değişimlerin gerçekleştirilmesine yol açmıştır. Hristiyanlığın siyasi egemenliği sona ermiştir, seküler (laik) yönetim biçimlerinin ortaya çıkışına zemin hazırlanmıştır ve Aydınlanma Çağı başlamıştır. Fransız devrimine giden yolda milliyetçilik akımları ortaya çıkmıştır. Avrupa'nın Ortaçağ'ı böyle kapanmıştır. Fetih olmasaydı bu durum belki de hiç gerçekleşmeyecekti. Diğer bir husus ise top teknolojisinin Fatih tarafından geliştirilmesidir ki, ilerdeki savaşların seyrini değiştirecektir.